Kelimeler: güzel

Güzel kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Güzel bir at satın alırsın.


2. İncirin kokusu ise hiç güzel değildi.


3. Karısı her zamankinden güzel ve iyiydi.


4. Duvarlara güzel hatlarla yazılmış birçok levhalar asılmıştı.


5. Muazzez onu hiç bu kadar güzel görmemişti.


6. Biraz turşu koyarım, pilavla birlikte çok güzel gider.


7. Salâhattin Bey oldukça güzel olan bu kızı evvela kendisi ile bir ayarda bir mahluk gibi değil, güzel bir kedi, bir kuzu gibi sevdi.


8. Bu avukatlardan Hulusi Beyin Tavşanbayınnda büyük, güzel bir evi vardı.


9. Bu Hacı Etem, 24 yaşlarında, güzel ve kurnaz bir çocuktu.


10. Fakat bu vaziyette ne kadar çalışsan güzel bir yazı sahibi olamazsın.


11. Bu kadar geniş, güzel ve sıcak bir tabiatın ortasında kendini şaşırmış gibiydi.


12. Fakat bunlar onun üzerinde güzel bir sesin yapacağı tesirden başka bir intiba bırakmamışlardı.


13. Hacı Etem, bu oğlana güzel bir oyun oynamak niyetindeydi ve bir fırsat bekliyordu.


14. Hulusi Beyin tam karşısında, bir ihtar gibi, fevkalede güzel bir talik ile yazılmış:


15. Bu ne kadar güzel bir çocuktu yarabbi ve Yusuf onu ne kadar çok seviyordu.


16. Ömrünün bu en güzel gecesini, ömrünün bu en korkunç gününün takip etmesi mi mukadderdi?


17. Edremit, harbin ilk mahrumiyetlerini duymaya başlarken, Şahindelerin evinde eskisinden daha güzel ve bol yemek yeniyordu.


18. Birbirlerini pek güzel anlıyorlar ve Şahinde içerde inlerken babalarından bahsetmeyi ve onun için gözyaşı dökmeyi istemiyorlardı.


19. Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları, birbirlerinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.


20. Hiç de güzel bir yer olmayan ve arka tarafını ağaçsız, çıplak dağlar saran Kuyucaktan sanki dün ayrılmıştı.