Kelimeler: görüyor

Görüyor kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Ben belki işi sonuna kadar götürürdüm, fakat şu kızı görüyor musun?


2. Muazzez bu saçların kalınlaştığını ve uzadığını görüyor, kulaklarından alevler fışkırdığını sanıyordu.


3. Orada, o kanlı çukurda, şimdiye kadar geçen bütün hayatını görüyor gibiydi.


4. Karşısındakinin merakla sözün arkasını beklediğini görüyor ve memnun bir gülüşle ona bakıyordu:


5. Kaymakam onun bu halini görüyor, fakat demin cevap alamadığı için bir şey sormuyordu.


6. Bir kere aklı Muazzeze saplanmıştı, mütemadiyen onu görüyor ve nazarları Aliye iliştikçe hakikaten içinde kaynar sular köpürüyormuş gibi oluyordu.


7. Bir kere, madem ki annesi onunla beraberdi ve o her şeyi muvafık görüyor, hatta tertip ediyordu, artık kendisine söz düşmezdi.


8. Şimdi bu emniyetin birdenbire uçup gittiğini, önünde, ne olacağını bilmediği günlerin, bir uçurum gibi uzanıp esnediğini görüyor, teslimiyetle başını eğiyordu.


9. Hatta yorgun argın eve geldiği akşamlar, Şahindeden, o zamana kadar alışmadığı bir ihtimam ve alaka görüyor, Muazzez tarafından en ateşli bir muhabbetle karşılanıyordu.


10. Gözünü yumduğu zaman bir sürü dağ, fundalıklı bayır, kerpiç, ahşap veya kâgir evli kasaba ve bir sürü de insan görüyor, fakat bunların hiçbiri onun alakasını çekemiyordu.