Kelimeler: fakat
Fakat kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
141. Fakat ne kadar doğru olursa olsun, Yusuf kendini o fikirlere tamamen yabancı buldu.
142. Fakat o gün ve ondan sonra, günlerce, hep o rüya hali devam etti.
143. Fakat ortada gözle görülen bir şey olmadan üstüne belayı davet etmek doğru değildi.
144. Fakat seferberliğin ilanı havadisi, bu defa diğerlerine benzemeyen bir şeyler olacağını halka anlattı.
145. Fakat yavaşça idareyi yerine bırakarak yorganı üstüne çekiyor, kocasının sakin uykusuna katışmaya çalışıyordu.
146. Güya kime söylediğini belli etmeyerek, fakat yarı yarıya Aliye bakarak, küfürler savuruyor ve:
147. Her ikisi de soğuktan titriyor, fakat hiçbiri ufak bir hareket yapmaya cesaret edemiyordu.
148. Kaymakam onun bu halini görüyor, fakat demin cevap alamadığı için bir şey sormuyordu.
149. Yolda rastgele düşünüyordu: Hilmi Beyin bağına gitmeli, fakat ya Şakir de orada ise...
150. Yusuf derhal yerinden fırladı, kapıya koştu; fakat kadın arkasından yetişerek onu kolundan yakaladı:
151. Bunu farkeden Muazzez bir adım geriledi; bir şey demek için ağzını açtı, fakat diyemedi.
152. diyor, fakat bir süre sonra: Acaba bu kanlar giderken bir şeyimi alıp götürdüler mi?
153. Fakat genç kadın sırtına bir şey giyinceye kadar Şahindenin mahalleyi ayağa kaldırması da mümkündü.
154. Fakat Kübra verdiği cevapla, kelimeleri değilse bile Söylenilen sözün ruhunu kavradığını gösterdi, dedi ki:
155. Fakat Muazzez, bu sefer iki üç ay evvelki kadar kararsız ve annesine tabi değildi.
156. Fakat önünde uzanan ve siyah tiftik gocuğun içinde hiç kımıldamayan bu vücuda dokunmaktan korktu.
157. İçerisi ve kenarları kanlanan gözleri etrafa bakıyor, fakat hiçbir şeyin farkında değilmiş hissini veriyordu.
158. Ne istersen yapayım, bu eve her gün sırtımla taş taşıyayım, fakat gönlüm rahat olsun.
159. O zaman Yusuf gene o kısık, fakat sakin sesiyle: Bana hiçbir şey anlatmaya kalkma!
160. Yusuf susmuştu, bu işlerde bir sakatlık olduğunu hissediyor, fakat kaynanasına verecek bir cevap bulamıyordu.