Kelimeler: duvar

Duvar kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Babasıyla annesinin yatak odasındaki duvar dolabını açtı.


2. Bayram Yeri Camiinin önüne kadar bütün duvar kenarları, çömelip oturanlarla doluydu.


3. Kaymakam bunlardan birkaçını atladı; bu sırada elleri, duvarların dibinde bir ikinci duvar gibi uzanan böğürtlen dikenleriyle, yer yer çizilip kanadı.


4. Köşedeki camekânlı duvar dolabının ön sahanlığında birkaç kadeh, yarım karafa rakı, biraz pastırmalı yumurta ve biraz da turşu, uzun zamandır el sürülmeden bekliyordu.


5. Şimdi birçok yerlerde incir ve ceviz ağaçları, yolun kenarlarında koyu yeşil iki duvar gibi yükseliyor, hatta bazı yerlerde iri cevizler tabii bir kemer vücuda getiriyorlardı.


6. Bir türlü anlayamadığı bir türlü içlerine karışamadığı ve bunu zaten asla istemediği bu insanlarla arasında çelik bir duvar gibi yükselttiği bu tebessüm, onun müracaat ettiği son çareydi.


7. Karşıda, perdeleri tamamen İnik olan pencerelerin önünde, bütün duvar boyunca uzanan, üzerime halı döşeli alçak bir sedir, ve sedirin köşelerinde pazen yüzlü minderlerle yastıklar, yastıkların üzerinde ise fiyonk yapılmış sırma işlemeli yağlıklar vardı.