Kelimeler: anlatmaya
Anlatmaya kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Kadın biraz sonra gözlerini kolunun yenine silerek tekrar anlatmaya başladı.
2. Doğduğu günden beri dünyanın bir acayiplikler diyarı olduğunu ona anlatmaya çalışıyorlardı.
3. O zaman Yusuf gene o kısık, fakat sakin sesiyle: Bana hiçbir şey anlatmaya kalkma!
4. dedi; ve o zaman kadın, tüyleri ürperten hikâyesini anlatmaya başladı.
5. Evde meram anlatmaya asla imkân olmayan, seviyesi, ahlak telakkisi, dünyayı: görüşü ve itiyatları büsbütün ayrı bir mahlukla daimi bir beraberlik insanı dış hayatta da bedbin yapar ve bütün insanlardan şüpheye düşürür.
6. Hami Bey, vaka gecesini anlatmaya başlayarak o gece herkesin sarhoş ve neşeli bir halde havaya tabancalar sıktığını, bu serseri kurşunlardan ikisinin zavallı Aliyi yere sermiş bulunduğunu, ortada bir cinayet değil, bir kaza mevcut olduğunu söyledi.