Kelimeler: almıştı
Almıştı kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Çocukları bile bir ciddilik almıştı.
2. Cildi şeffaf denecek bir hal almıştı.
3. Yüzü fevkalade manasız bir ifade almıştı.
4. ihsan diz çökmüş, Alinin başını ellerine almıştı.
5. Şimdi bu ehemmiyetsiz hadiselerin her biri korkunç bir mana almıştı...
6. Bir müddet evvel Alinin annesi Muazzeze görücü gelmiş, düşünelim, cevabını almıştı.
7. Gözlerinin altı şişmiş, yanakları sarkmış, yüzü daima yorgun bir ifade almıştı...
8. Yüzü, pis bir şeyin üzerine tükürüyormuş gibi, tiksinen bir ifade almıştı.
9. Kenarlara dizilmiş olan ağaç kütüklerinin üzerinde kasabanın ileri gelen delikanlılarının hemen hepsi mevki almıştı.
10. Uğradığı köylerde muhtarlara, bir oğlanla bir kız görüp görmediklerini sormuş ve menfi cevap almıştı.
11. Yusuf un çehresi bu anda aynen o akşam kendisine anladım dediği zamanki ifadeyi almıştı.
12. Bugünün akşamında Yusuf, Çınarlı Kahvede Hacı Eteme üç yüz yirmi lirayı teslim etmiş ve senedi geri almıştı.
13. Bütün hislerden ve düşüncelerden daha kuvvetli olan ve insanı hayatında ancak birkaç defa idaresi altına alan tabii ve hâkim bir duygu şimdi ikisini de avucunun içine almıştı.
14. Kızgın güneşin altında boğulur gibi uzanan ve yaşamakta olduğunu ancak ışık vasıtasıyla belli eden tabiat, yarım saat kadar süren bir karanlık esnasında derhal başka bir ruh almıştı.