Kelimeler: üstüne
Üstüne kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Elleriyle, üstüne yapışan kumları silkti.
2. Annesi şaşkın gibi kızının üstüne koştu.
3. Salâhattin Bey yatağa, dizlerinin üstüne düşmüştü.
4. Dizginleri yakalayarak yüksek Çerkeş eyerinin üstüne atladı.
5. Ellerini gözlerinin üstüne kapayarak arka üstü yattı.
6. Ama insan derdinin üstüne kapanıp oturursa deli olur.
7. Sevine sevine koştum; arabadaki yatakların, kilimlerin üstüne oturdum.
8. Yusuf elindeki öğle yemeği çıkınını masanın üstüne bıraktı.
9. Asker kaçaklığına meydan verilmemesi hakkında telgraf üstüne telgraf geliyor...
10. Sonra bileğinden altın bilezikleri şiddetle çıkararak yorganın üstüne attı.
11. İsmail ocağın yanında dürülü duran bir şilteyi kili- min üstüne sererek Kaymakama yer gösterdi ve kendisi diz çö- küp hasırın üstüne oturdu.
12. Kalkıp konsolun üstünde birbiri üstüne yığılı duran kitaplardan birini aldı.
13. Zaten biraz yaramaz olan Muazzez, Yusuf olmasa evin altını üstüne getirebilirdi.
14. Babası beyaz entarisiyle yatağın üstüne oturarak, daireden getirdiği bir gazeteyi okumaya başladı.
15. Dizlerini dikip çenesini üstüne dayadı ve kollarını da dizlerinin alt tarafından kavuşturdu.
16. Ali kurşunları yiyince başını geri atmış ve oturduğu kütükten aşağı, toprağın üstüne süzülüvermişti.
17. Fakat ortada gözle görülen bir şey olmadan üstüne belayı davet etmek doğru değildi.
18. Fakat yavaşça idareyi yerine bırakarak yorganı üstüne çekiyor, kocasının sakin uykusuna katışmaya çalışıyordu.
19. Kolunu pencerenin kenarına dayamış ve başını, yorgunluktan bitkin bir halde, onun üstüne yatırmıştı.
20. Köşke bitişik ahırda samanların üstüne uzanıp uykuya dalmış olan yanaşmayı kaldırarak arabayı koşturdular.