Kelimeler: ziyade

Ziyade kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Bunda bir lakaytlıktan ziyade, mukadderata sessiz bir mutavaat vardı.


2. Yalnız galiba bu vakalar daha ziyade Kübraya ait olacak?


3. Rabıtasız konuşuyor ve sözleriyle daha ziyade Salâhattin Beyin zihnini karıştırıyordu.


4. Uyumaktan ve daha ziyade uykudan evvelki o yarı uyanıklıktan korkuyordu.


5. Bu lafımın sana bir ilişiği yok, daha ziyade valide hanım için söylüyorum.


6. Bütün yüzünün ifadesinde bir bezginlik, hatta daha ziyade bir nefret aksediyor gibiydi.


7. Fakat babalarından ziyade, birinci sınıfta zikredilen namuslu kabadayı ların himayeleri bunları korur.


8. Hovardalıklarından, daha ziyade mazur gören bir teessüfle bahsederler, Biraz yaşlanınca uslanırlar, ne diyeceksin, delikanlılık!


9. Merakını tahrik eden şeyler daha ziyade günlük hayata ve muhitindeki insanlara taallûk eden malumattı.


10. Şahinde ise eve akşamdan akşama uğruyor ve zamanını daha ziyade komşularda ve ahbaplarda geçiriyordu.


11. Eğer fena bir şey yapıyorlarsa bunun mesuliyeti daha ziyade Yusuf a, hatta merhum kocasına aitti.


12. Fakat bu sarılık bir zayıflık ve kansızlığın verdiği renksizlikten ziyade, bir hastalıktan doğan yeşilimtırak sarılığa benziyordu.


13. Bunları söylerken tavrında bir kalenderlikten ziyade bir irade, birçok büyük ve düşünceli adamları gıptaya sevkedecek bir irade görünüyordu.


14. En ziyade Şahinde Hamının inkâr tarikiyle ilan ettiği bu havadis, daha ilk günlerden beri Şakirin kulağına da gelmişti.


15. Şaşkın ve ağlamış gözlerle ara sıra etrafı süzüyor, fakat daha ziyade önüne bakarak, ihtimal bu sıkıntının biteceği dakikayı bekliyordu.


16. Hasımlarını ürküten, onun kuvvet ve cesaretinden ziyade, hiç kaybolmayan sükûneti ve kendisine olan sonsuz emniyetinin her hareketinde görülen tezahürleri idi.


17. Anasıyla babası arasında da kavga olurdu ama, bunlara kavgadan ziyade babasının herhangi bir şeye kızıp acısını anasından çıkarması demek daha doğruydu.


18. Tabii bu evlenmede herhangi bir müşterek hayattan ziyade, erkek için evde bir kadın bulunması; kız için de münasipçe bir kısmet varken kaçırılmaması düşünülmüştür.


19. Eğer mahalleli müştereken bir harekete geçmiyorsa, bunun sebebi; işe Kaymakamın da karışmış olmasında, fakat daha ziyade, bu gibi şeylere önayak olacak kimselerin askere alınmış bulunmasındaydı.


20. Şimdi annesinden ziyade bazı iyi kalpli ve alakalı komşuların sayesinde nakış, gergef ve biraz da dikiş öğreniyor, kendisiyle akran olan kızlarla beraber terzi Mürüvvet Hanımdan ut dersi alıyordu.