Kelimeler: yol

Yol kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Yol mu kesti dersin?


2. Başka bir yol, başka çare lazımdı.


3. Bana her zaman nasihat verir, yol gösterirdi.


4. Bu yol Burhaniye üzerinden Ayvalıka kadar gidiyordu.


5. Bugün çok yol yürüdüm de ondan mı nedir, bilmem!..


6. Yusuf üç yüz yürmi lirayı yol keserek tedarik etmemişti.


7. Cennetayağı nın bağlan arasından geçen dar ve çukur yol kupkuru idi.


8. Tabii bunlar Şahindenin yeni birtakım hücumlarına ve çocuğun istikbaline dair falcılıklarına yol açıyordu.


9. İki tarafı zeytin ağaçlarıyla duvarlanmış olan yol birkaç yüz metrede bir hafif kıvrıntılar yaparak uzanıyordu.


10. İşte parmağımı basıyorum, bu çocuk ya hamal, ya yol kesici olacak...


11. Etrafı çevrilmiş bir geyik gibi kin ve yeis ile çırpınan ve bir çıkar yol arayan kafası mütemadiyen ağrıyordu.


12. Halbuki bu vaziyette biraz daha beklemek memleketteki nüfuzlu kimselerin müştereken kendi aleyhine harekete geçmelerine, azline, en sonunda kepaze olmasına bile yol açabilirdi.


13. Artık başka bir felakete yol açmak istemeyen tesadüf, adaletin elini yanlış bir yere sevkederek, hiçbir kasdı olmayan zavallı hakiki mücrimin bu arada unutulmasına sebebiyet veriyor...


14. Derenin öte yakasındaki ağaçlar; şehre doğru uzanan ve üzerindeki su birikintileri yer yer parlayan çamurlu yol; zaman zaman alçalıp koyulaşan ve yükselip açılan bulutlar, birbirine karışmış, birbirlerinin içinde kaybolmuş gibi görünüyorlardı.


15. Otuz yaşından beri kendini azar azar hissettiren ve onu gitgide uzun yol yürümekten, merdiven çıkmaktan menetmeye başlayan ve bazen, rakıyı fazla içtiği zamanlar, ona sıkıntılı bir gece geçirten bu hastalık, birdenbire artıvermişti.