Kelimeler: telakki
Telakki kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Bu zavallıların halini mukadder telakki etmekle beraber, onlara çok acıyordu.
2. Kendi şanlarıyla mütenasip olmayan bu oyunu yarı şaka telakki ediyorlardı.
3. Bunu menfi bir cevap telakki eden Hasip Efendi esefle başını sallayarak:
4. Yusuf böyle bir sabahta atla kırları dolaşmanın asla bir felaket telakki edilemeyeceğini düşündü.
5. Belki bu şehirde adam öldürmenin biraz şerefli ve kahramanca bir şey gibi telakki edilmesi, belki de bu katlin kendi kızı için olduğunu bilmesi, ona Şakirt daha sıcak gösteriyordu.
6. Evlendikten sonra bir adamın bütün gayesi ve istikbal düşüncesi, bir kere içine girmiş bulunduğu ve şimdi mukadder telakki ettiği bu belayı ses çıkarmadan ve dosta düşmana pek belli etmeden sürükleyip götürmek, onda herkes tarafından söylenen, fakat kimse tarafından bulunamayan meziyetler ve saadetler araştırmaktır.