Kelimeler: sana

Sana kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


21. Daha geçen gün sana bir kitaplık laf söyledik.


22. İsyan denizinde boğuluyorum, ey Hazreti Muhammed sana sığınıyorum


23. Ne diye akşam sana üç yüz lira verdiler?


24. Sana hepsini ne diye anlatıp başını ağrıtayım, ağam!


25. Baktım, tetkik ettim, bu kâtiplik işi sana göre değil.


26. Karda kışta köyleri dolaşmak biraz güçtür ama, sana koymaz.


27. Aman Şakir Bey, sana yakışmaz, ağır ol, dinin hakkı için!


28. Komşulardan biri dayanamayarak sordu: Kız giderken sana haber vermedi mi?


29. Sana söylediğim şeyleri otuz seneye yaklaşan bir hayat bana öğretti.


30. İnşallah şu zeytin mevsimi geçsin, ben sana bir ay izin alırım.


31. Ne çocuğu, ilahi Salâhattin Bey, ben sana vardığım zaman kaç yaşıdaydım?


32. Bu lafımın sana bir ilişiği yok, daha ziyade valide hanım için söylüyorum.


33. Hatta üç dört gündür ne diye sana bir şey olmadı diye hayret ediyorum.


34. Konuşurken gözlerini in- sana dikip sert sert ve Söyleyeceğin bu manasız şeyler miydi?


35. Ben sana şimdiye kadar açmadım ama, sen herhalde dışardan duymuşsundur: Hilmi Beyin oğlu Şakir!..


36. Demek sana şimdiden gelin gözüyle bakıp bilezikler filan veriyorlar!


37. Dön oraya, ben sana yaylı da alırım, at da alırım, hatta belki başka iş de bulurum!


38. Hiçbir şeyden haberi olmayan bu çocuğa gidip: Biz senin paranı aldık ama, kızı sana vermedik, onu da kendimize alıkoyduk!..


39. Ana, bak sana açıkça söylüyorum, şu iş şöyledir, bu da böyledir demiyorum, ama dikkat et, bir kepazelik olursa hepinizi yakarım.


40. Bak, şimdi sana doğrusunu söyleyeyim, ta küçükken, beraber Çınarlıçeşmeye, bayramlara gittiğimiz zamandan beri içimden böyle şeyler geçerdi ama, olacağını bir türlü aklım kabul etmezdi.