Kelimeler: oldukça

Oldukça kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Son yokuş onu oldukça yormuştu.


2. Öğleye doğru oldukça derin bir çukur hazırladı.


3. Demek ay oldukça yükselmişti ve çocuklar hâlâ dönmemişlerdi.


4. Bulundukları yer iki dağın arasında, oldukça yüksek bir geçitti.


5. Güneş oldukça yükseldiği için karlar eriyor ve toprağı yumuşatıyordu.


6. Sonra İzzet Bey isminde, oldukça genç bir kaymakam geldi.


7. Ortalık daha oldukça aydınlık olduğu halde, kulübenin içi zifiri karanlıktı.


8. Bu adamın oğlu ile münasebeti memlekette oldukça kuvvetli bir dedikodu menbaıydı.


9. Başka zamanlarda oldukça haşarı olan beyaz kısrak bu sıcakta adamakıllı uslanmışa benziyordu.


10. Şakir bir müddet kahvenin içini süzdü: Oldukça geniş olan salon, adamakıllı kalabalıktı.


11. Şakirin avukatı Hami Bey oldukça zengin ve Hilmi Beyle de uzaktan akrabaydı.


12. Elini dalgın dalgın pantalonunun cebine soktu ve oldukça ağır bir keseyi çıkararak karşısındakine uzattı.


13. Anacağızım kimbilir ne anladı, bana: Aman kızım, ben sağ oldukça senin elini bulaşığa sokmam inşallah!..


14. Bir kere eski ve korkunç hatıraları kafasından atabilmiş değildi, ikincisi kendisini burada oldukça yabancı buluyordu.


15. Oldukça soğuk havaya rağmen, belki de yaklaşmakta olan baharın verdiği bir cesaretle, düğün açıkta yapılıyordu.


16. Oldukça serin bir kış gecesi Salâhattin Bey, Ceza Reisi ve birkaç avukat, Hulusi Beyin evinde toplanmışlardı.


17. İriyarı ve oldukça yaşlı bir adam olduğu için halk, daha doğrusu mahkemeye işi düşenler, ona bu adı takmışlardı.


18. Dar sokakların iki tarafındaki ahşap, fakat oldukça biçimli ve aşağı yukarı birbirine benzeyen evlerin hepsinde muhakkak bir bahçe vardı.


19. Geniş ve tozlu meydanın kenarlarına dikilen sırıkların üzerinde demir ızgaralar vardı ve bunların arasına sokulan çıralar, meydanı oldukça aydınlatıyordu.


20. Oldukça serin bir teşrinevvel günü akşamı, dört günlük bir ayrılıktan sonra, eve dönen Yusuf atını bağlamak için arka tarafa dolaştı.