Kelimeler: muazzezin

Muazzezin kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?

41. Yusuf un ve Muazzezin hayattan bir tek istekleri vardı: Beraber olmak...

42. Aşağı indiği zaman bir hizmetçi Muazzezin yeldirmesinin ve başörtüsünün burada kaldığını söyledi.

43. Daha çok eğildi, fakat Muazzezin ağzından yayılan bir koku onu geri itti.

44. Kısa ve belirsiz nefesler alarak uyuyan bu çehre, yine eski Muazzezin çehresiydi.

45. Muazzezin hâlâ temiz olduğu ve kendisini sevdiği hakkındaki kanaati kâfi değil miydi?

46. O zaman Yusuf, Muazzezin farkında olmadan yaptığı bu ihtarın manasını düşünmeye başladı.

47. Akşamlan eve gelip yıkandıktan sonra sokak üstündeki odaya oturuyor, Muazzezin sofra hazırlamasına bakıyordu.

48. Sofranın yanına, alçak bir iskemlenin üzerine konan lamba, Muazzezin ince ellerini sapsarı gösteriyordu.

49. Arabanın kapısına yaklaşmış olan Muazzezin koluna başını dayayarak bir müddet derin derin nefes aldı.

50. Bu çıyan suratlı adam bir müddet sonra sarı dişlerini gösterip sırıtarak Muazzezin yanağını sıktı.

51. Yalnız Salâhattin Beyi azıcık düşündüren bir mesele vardı: Kendisi ölürse Muazzezin hah ne olacaktı?

52. Muazzezin varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti.

53. Halbuki bu yüzden evlerinde o yıpratıcı üzüntüler görülmez olmuş, Yusuf Şahindenin manalı ve Muazzezin mahzun bakışlarından kurtulmuştu.

54. Araya giren soğukluğa rağmen Hilmi Beylere bile gidip geliyor, yalnız burada, Muazzezin başkasına sözlü olduğunu asla ağzına almıyordu.

55. Eğer hâlâ ses çıkarmadan bekliyor ve içinde kaynayıp köpüren çılgınlıklara hâkim olmaya çalışıyorsa, bunu, Muazzezin kendisine bağlılığından emin olduğu için yapıyordu.

56. Muazzezin aklına birdenbire, bir zamanlar Yusuf un Hilmi Beylerin hediyesi bir bileziği nasıl eğribüğrü yapıp attığı geldi ve şaşırır gibi oldu.

57. Şube Reisinin kızı Meliha bağda tek başına üzüm yemeğe devam ediyor, yalnız ara sıra başını kaldırarak Muazzezin nerede olduğunu görmeye çalışıyordu.

58. Yüzü korkunç bir hal alıyor, kuru gözleri patlayacak kadar dışarı fırlıyor ve çamur içindeki elleri asabi hareketlerle Muazzezin soğuk vücuduna sarılıyordu.

59. Birkaç kere, gündüzleri, yukarı kata, Muazzezin yanına çıkmış, yapayalnız bir odada bir mindere yüzükoyun yatarak düşünen genç kızla bir iki laf etmek istemişti.

60. Bunun için, merdivenin son basamaklarına gelip oturmuş olan ve Muazzezin odasından çıkıp yanındaki odaya gidinceye kadar kendisini büyümüş gözlerle takip eden Kübrayı görmedi.