Kelimeler: muazzeze

Muazzeze kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


21. Bir kere aklı Muazzeze saplanmıştı, mütemadiyen onu görüyor ve nazarları Aliye iliştikçe hakikaten içinde kaynar sular köpürüyormuş gibi oluyordu.


22. Şu anda kafasında bir tek düşünce vardı: Kaçmak, evden uzaklaşmak, oraya dönüp Muazzeze şu suali sormamak: Neyi canın isteyecek, neyi?


23. Yusuf yemekten sonra Muazzeze yeni vazifesini söylediği zaman, genç kadının ilk sözü, mahzun bir tavırla başını yana eğip dudaklarını büzerek:


24. Şakir bütün çehresine yayılan pis bir sarhoş gülüşüyle yanındaki salıncağa, Muazzeze bakıyor, başının şaşkın hareketleriyle, iki tarafa uçan salıncağı takibe uğraşıyordu.


25. Hele Yusuf haylazlık edeceğine senelerden beri bir baltaya sap olmuş olsa, veya Muazzeze göz koymayıp kızı Şakire verseydi, vaziyetleri herhalde başka türlü olurdu.


26. Onun bir daha kapıyı hiç çalmayacağına, tulumbada Muazzeze su çektirip yıkanmayacağına, uzun entarisi ve beyaz saçlarıyla bu evin içinde bir daha dolaşmayacağına inanamıyordu.


27. Duyduğu şeyler, tahminler ve Muazzezin hah bu evde bir şeyler olduğunu ona anlatıyor, fakat gene Muazzeze bir kere bakmak, bu kızcağızın dünyanın en masum insanı olduğundan şüphe etmeyi bile imkânsız kılıyordu.


28. Kâh on sene evvel Muazzeze söylediği bir sözü, kâh birkaç gün evvel, evden giderken, Şahindenin kendisine karşı aldığı tavırları düşünüyor, bilhassa son zamanlara ait birtakım küçük ve ehemmiyetsiz vakaları, hayret verecek bir vuzuhla hatırlıyordu.


29. Sonra kocasının haberi olmadan yaptığı şeylerin hiç de fena bir şey olmadığına dair beslediği kuvvetli kanaat ve bunu kocasından saklaması sebebinin sırf onunla manasız münakaşalara meydan vermemek olduğu düşüncesi Muazzeze tam bir vicdan sükûnu veriyor ve onu kocasının karşısına, kendini daha çok güzelleştiren bir cesaret ve neşe ile çıkarıyordu.