Kelimeler: muazzez
Muazzez kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
61. Muazzez bunun böyle olduğunu görüyormuş kadar iyi biliyordu.
62. Muazzez elbisesinin ve ellerinin yapış yapış olduğunu farketti.
63. Muazzez ise, artık gönlündekileri açığa vurabileceğini düşünerek memnundu.
64. Muazzez kendini daha fazla zapt edemeyerek ağlamaya başladı.
65. Muazzez lafa karışmaya korkar ve Yusuf daima susardı.
66. Sonra Yusuf ile Muazzez bağdan araba ile dönmüşlerdi.
67. Yusuf derhal onun sözünü keserek:Daha yatmadın mı Muazzez?
68. Bu esnada Muazzez hiçbir şey görmüyor ve haykırmak istiyordu...
69. Bu esnada Muazzez, sessiz bakışlarla kocasının hareketlerini takip ediyordu.
70. Hakikaten Muazzez meselesi muhakemede bir kere bile ağıza alınmamıştı.
71. Muazzez artık evlenecek çağa geldi; kendisini isteyenler de var.
72. Muazzez bu hareketsiz vücudun üzerine atılarak onu sarsmaya ve:
73. Muazzez burada kendisine karşı yapılan muameleye yabancı olmadığını hissetti.
74. Muazzez bu sefer adamakıllı ağlayarak yatağın bir kenarına oturmuştu.
75. Muazzez de Yusuf u hemen hemen aynı hislerle sevmekteydi.
76. Muazzez gözlerini sitemli, fakat keskin bir bakışla annesine çevirdi.
77. Muazzez, içinde bulunduğu hah hep kendine tabiî göstermeye çalıştı.
78. Muazzez kocasının hükümete memur olduğu havadisini duyunca sevincinden çıldıracaktı.
79. Muazzez ne yapacağını şaşırmış gibi, eşikte bir an durakladı.
80. Muazzez şimdi karşısındakini biraz üzmek, onu anlamamış görünmek istiyordu.