Kelimeler: merak
Merak kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Karısını merak etmeye başladı.
2. Ben de merak etmeye başladım!
3. Merak edecek bir şey değil.
4. Şimdi de çocukları merak ediyorum!
5. Nereye gidiyoruz, diye sormuyor, artık bunu merak da etmiyordu.
6. Muazzezin ne cevap vereceğini, bu teklifi nasıl karşılayacağını merak ediyordu.
7. İlk zamanlarda, yani okuma öğreninceye kadar, devam eden merak ve alakası pek çabuk kayboldu.
8. Babalarına bir şey mi oldu diye merak ettim ama, baksana, ortalıkta öyle bir şey yok...
9. Muazzez ise bir zamanlar kendini oyaladığını zannettiği şeylerin çocukça bir merak ve tecessüsten başka bir şey olmadığını görüyordu.
10. Yusuf bir gözünü hafif kapayarak bu ayaklardaki toma halkalarını seyrediyor ve bir taraftan da Hulusi Beyin kendisini buraya neden çağırdığını merak ediyordu.
11. Alelade zamanlarda bile bir şeyi başından sonuna kadar düşünemeyen kafası merak ve heyecandan ve bilhassa tarif edilmez bir korkudan inmeli bir hale gelmişti.
12. Hâlâ Yusuf a karşı içinde biraz korku besleyen Muazzez, böyle zamanlarda ona sessizce yaklaşır, yanına oturarak kocasının yüzüne merak ve biraz da endişe ile bakardı.
13. Kaymakam, şimdi yalnız Muazzez meselesi için değil, doğrudan doğruya bu kızın macerasını merak ettiği için sabırsızlık- la sordu: Fakat kızım, bana her derdinizi niçin açıkça söylemiyorsunuz?
14. Yaşlandıkça düzgüne merak saran, saçlarını acayip otlarla boyayan, kaşlarına çatma rastık çeken ve ahbaplarıyla dostluğu yavaş yavaş dedikodulu bir hal almaya başlayan bu kadın, hatta hiç eve gelmese daha iyi olacaktı.