Kelimeler: kalmış
Kalmış kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Rasimenin düğünü ne diye bahara kalmış?
2. Rukiye Mollaya un deyivermiş de geç kalmış.
3. Anası da olduğu yerde kalmış ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı.
4. O zaman Hulusi Bey, çaresiz bir vaziyette kalmış gibi iki elini açarak:
5. Sanki yarım kalmış bir işin tamamlanması lazımdı ve günün birinde Kübra herhangi bir yerde bu işi tamamlamak için karşısına çıkacaktı.
6. Muazzez bu şekilde onun yüzünü adamakıllı görüyordu: Kulağı ve saçları karanlıkta kalmış, sol yanağı, alnının bir kısmı ve bumu mermer gibi beyaz bir ışığa bürünmüştü.