Kelimeler: kaldırıp

Kaldırıp kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Sonra onun başını yavaşça kaldırıp yastığına koydu.


2. Yusuf sağ elini kaldırıp baş parmağının yerine baktı.


3. Öteki kaşlarını kaldırıp, mühim bir nutka başlıyormuş gibi yaptı:


4. Yusuf başını kaldırıp dalgın gözlerle babasına bakarak: Hangi işler?


5. Kaymakam sual sorarken bir elini kaldırıp işaretler yapıyor, öbür elinin parmakları ile de masayı tıkırdatıyordu.


6. O hiç sesini çıkarmadı, gözlerini büsbütün sıktı, uyuyor gibi yaptı; ama yüzü kıpkırmızı kesilmişti; göğsü yorganı kaldırıp indiriyordu.


7. Bir kenarda bir dakika dinlemek imkânı bulursa derhal gözlüğünü alnına kaldırıp ağlamaya başlıyor ve yaşlar ak sakallarından süzülerek mintanına damlıyordu.


8. Başı dönen ve alnını avcuna dayayarak uyuklar gibi sallanan genç kadın başını kaldırıp yanındakine baktı ve sinek kovalar gibi elini salladı.


9. Hepsi kaşlarını kaldırıp mütefekkir çehreler takınıyorlar ve kendilerinden bir parça daha az bilgili olanları yakalayınca büyüklerin mükâlemelerinden kapabildikleri ve muhayyilelerinin bol mahsulleri ile süsledikleri havadisleri ve tahminleri onlara anlatıyorlardı.


10. Biraz sonra Yusuf la beraber gelen ihtiyar doktor hastayı yatağına naklederek dinledi, gözkapaklarını kaldırıp baktı, sonra şahadet parmağının ucuyla onları tekrar kapattı; hüzünlü bir tavırla başını sallayarak arkasına döndü: Allah bakilere ömür versin!