Kelimeler: kıpkırmızı

Kıpkırmızı kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Ali, gene kıpkırmızı olarak önüne baktı.


2. Kolları soğuktan diken diken olduğu halde yüzü kıpkırmızı kesilmişti.


3. Yalnız, Yusuf un sözünü bitirmesine yakın, yüzü kıpkırmızı oldu.


4. Yusuf, gene kıpkırmızı, peki demek ister gibi başını salladı.


5. Yusuf kıpkırmızı bir yüzle, boğulacakmış gibi boynunu oynatarak sordu:


6. Muazzez bu sözleri hiç beklemiyormuş gibi kıpkırmızı olarak ayağa kalktı.


7. Yusuf un yalnız sırtı değil, kalpağının altından çıkan kısa kesilmiş siyah saçları, kıpkırmızı yanan kulakları da büyümüştü.


8. O hiç sesini çıkarmadı, gözlerini büsbütün sıktı, uyuyor gibi yaptı; ama yüzü kıpkırmızı kesilmişti; göğsü yorganı kaldırıp indiriyordu.


9. Ali iki taraftan iplere sarılmış, vücudunun bütün kuvvetiyle kolan vuruyor, Muazzez ise biraz korkak, yüzü kıpkırmızı, yerinde sıkı oturmaya çalışıyordu.


10. Adamakıllı alçalmış olan güneş ağaçların tepelerini kıpkırmızı aydınlattıktan sonra yolun bir kenarına vuruyor, fakat yavaş yavaş oradan da çekilerek, ağaçların gövdelerinde, yukarıya doğru yükseliyordu.