Kelimeler: hayret
Hayret kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Ayakta nasıl durabildiğine hayret ediyorum.
2. Muazzez hayret dolu bir sesle:
3. Eve ne kadar çabuk geldiğine hayret etti.
4. Bunları gören Şakirin niçin daha ileri gitmediğine hayret edebilirdi.
5. Bahçeden taşlığa açılan kapı kapalı olduğu için buna hayret etmedi.
6. Şimdi buna hayret ediyordu: Nasıl olmuş da bunu hiç düşünmemişti.
7. Bu bakışlarda hem hayret, hem sitem, hem de biraz dargınlık vardı.
8. Nasıl olup da bu kadar sakin kaldığına kendisi de hayret ediyordu.
9. Yusuf henüz çocuk addettiği karısından bu sözleri duyunca azıcık hayret etti.
10. Dünyanın en meraklı ve hayret verecek hadisesi bile onun lakaytlığını izale edemeyecek gibiydi.
11. Hatta üç dört gündür ne diye sana bir şey olmadı diye hayret ediyorum.
12. Başparmağının kopuk bir et parçası halinde aşağı sallandığını görünce hepsi hayret dolu bir ürperme geçirdiler.
13. Bıraktığı birkaç mecidiye ile evin bu kadar sıkıntısız geçinmesine hayret etmiyor, daha doğrusu hiçbir şeyin farkına varmıyordu.
14. Hayvanın ey erinip alıp yem torbasını ağzına taktıktan sonra içeri girerken kendisine kimsenin karşı çıkmadığına hayret etti.
15. Yusuf bazen hafif bir tebessümle, bazen de ciddiyetle kaşlarını kaldırarak bunları dinler, fakat katiyen hayret eseri göstermezdi.
16. Yusuf bir kadının çenesini bu kadar açabilmesine hayret ediyor, bunlara tahammül eden Kaymakama biraz da merhametle bakıyordu.
17. Ali kendine tamamiyle malik olsa ve Yusuf un haline dikkat etse, muhakkak hayret eder, belki de çok müteessir olurdu.
18. Çocuk bu esnada hayret veren bir itidal ve lakaytlık gösteriyor, yalnız ara sıra şiddetle dişlerini sıkıyor ve sapsarı kesiliyordu.
19. demek isteyen gözlerle bakar; yalnız, Salâhattin Beyin bu çenesi gevşek karıyı ne diye kolundan tutup kapı dışarı etmediğine hayret ederdi.
20. Yusuf ise, bütün insanlardan ümidini kestiği bu sıralarda karşısına böyle bir dostun çıkışını biraz hayret, fakat daha çok sevinç ve teşekkürle karşılıyordu.