Kelimeler: gelip

Gelip kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Gelip gitmesi güç olur.


2. Daha ertesi günü evi gelip aradılar.


3. Yusuf gelip kızı almış, buraya dönmüş.


4. İhsan, birkaç kere gelip, Alinin yanına oturdu:


5. Bir de sıkılmadan gelip ne olduğunu mu soruyorsun?


6. Elbet kızı inadını kıracak ve anasına gelip yalvaracaktı.


7. Gelip şu kadın benim anamdır deyip bana içini açmıyorsun...


8. Yusuf ne zaman Hilmi Beylerin bağına gelip Muazzezi almış?


9. Odadakilerin herbirine adlarını sordu, sonra Yusuf un masasına gelip ellerini dayadı.


10. Akşamlan eve gelip yıkandıktan sonra sokak üstündeki odaya oturuyor, Muazzezin sofra hazırlamasına bakıyordu.


11. Birkaç kere hep beraber Şahindelere gelip geç vakte kadar kaldılar ve evlerinden getirttikleri gramofonu çalarak eğlendiler.


12. Yanı başında oturan anası, mütemadiyen üstlüğü ile gözlerini siliyor ve ikide birde gelip kulağına birşeyler söyleyen, oğlan tarafına mensup kadınlarla konuşuyordu.


13. Hacı Etemin öğrettiği şekilde şahitlik ederlerse mahkemeye daha az gelip gideceklerini ve başlarına daha az bela sardıracaklarını düşünerek başlarını tasvip ile sallıyorlardı.


14. Bu evde kendisine sorulmadan yapılan işlerin neticesi olan bu sıkıntılardan dolayı kendini asla suçlu tutmuyor ve suçlu olanların ona gelip yalvaracakları günü bekliyordu.


15. Bunun için, merdivenin son basamaklarına gelip oturmuş olan ve Muazzezin odasından çıkıp yanındaki odaya gidinceye kadar kendisini büyümüş gözlerle takip eden Kübrayı görmedi.


16. Onun her şeyi haber almasını, eve gelip kendisini dövmesini, hatta bıçaklanmasını, ortalığın altını üstüne getirmesini istiyor, ancak o zaman bu işlerden sıyrılabileceğini seziyordu.


17. Muazzezin uzun zaman geri dönmediğinin farkına varan Meliha üzüm yemeyi bırakarak içeri koştu ve Şahindeye Yusuf un gelip Muazzezi çağırdığını ve herhalde beraber gittiklerini söyledi.


18. Eteklerini toplayıp kendi başına atlamaya kalkıştı, fakat beceremediği için yanaşmanın gelip elinden tutmasını bekledi, sonra kapının önündeki iki ayak taş merdiveni çıkarak hızlı hızlı tokmağı vurdu.


19. Başı daima çatkılı ve gözleri daima kızarmış olan Şahinde sofraya gelip birkaç yudum alır, sonra bahçe tarafındaki odasına geçerek mindere uzanır ve of, aman!


20. Yanan göz kapakları, sanki beynindeki hayalleri boyuna değiştiren acayip levhalar idi; üzerlerinde bazen daha ziyade mora benzeyen renk kavisleri beliriyor, sonra, gayet vazıh şekilde, birtakım tanıdık şahıslar ve yerler gelip geçmeye başlıyordu.