Kelimeler: gün

Gün kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?

41. Belki bundan evvel de böyle idi; fakat o içinde: İstediğim gün hayatımı değiştirebilirim!

42. Bir aralık aklına Muazzezi kaçırdığı gün, öğleyin eve gelirken çocukların kovaladıkları arı geldi.

43. Daha Yusuf bu eve getirildiği gün, onunla birlikte bir felaketin de geleceğini sezmişti.

44. Fakat o gün ve ondan sonra, günlerce, hep o rüya hali devam etti.

45. Onu ilk kaçırdığı gün nereye gideceklerini, ne yapacaklarını, neyle geçineceklerini pek mi düşünmüştü?

46. Bir gün yine takipten geliyorum, dedi, ama bu sefer pek bitkin, pek sarı idi.

47. Her geçen gün onu bu balçık yolda biraz daha ileri, biraz daha derinlere götürüyordu.

48. İlk zamanlar Yusuf tan teselli bekleyen Muazzez, birkaç gün sonra onun halinden korkmaya başladı.

49. Malmüdürü, Yusuf un hesaplarını tetkik ettikten sonra onun birkaç gün şehirde kalmasına müsaade etmişti.

50. Muazzez bir müddet ısrarla reddettikten sonra bir gün bu beyaz ve yakıcı mayiden tattı.

51. Ne istersen yapayım, bu eve her gün sırtımla taş taşıyayım, fakat gönlüm rahat olsun.

52. O gün işçiler arasında tanımadığı bir kadınla on iki yaşlarında kadar bir kız gördü.

53. Biraz yorulmuştu da, beyefendi, iki üç gün kalmak için rica etti, bendeniz de ses çıkarmadım!

54. Fakat bey peder o gün bir şey vermedi; akşama doğru kapıdan başını uzatıp Yusufu çağırdı.

55. Fakat ertesi gün Şakiri şuradan, buradan soruşturunca niçin evvela kendisinin eli ayağı bağlanmak istendiğini anladı.

56. Yalnız gece, Kaymakamın evinde yatağa yatırıldığı zaman, kendini kaybetti ve iki gün ateşler içinde sayıkladı.

57. Yarın öbür gün düşman zırhlılarının Edremit körfezine girmesi ve belki de kasabayı bombardıman etmesi mümkündü.

58. dedirtip, o işi asıl yapanı kurtarmak gibi şeyler, Hami Beyin her gün tatbik ettiği ince usullerdi.

59. Ev sahibi onu akşama kadar güçlükle zapt etti ve Yusuf Edremite ertesi gün gitmeye razı oldu.

60. Hami Bey sözünü bitirdikten sonra Reis, muhakemeyi başka güne bıraktı ve o gün kararın okunacağını söyledi.