Kelimeler: gülünç
Gülünç kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. demenin manasız, hatta gülünç olduğunu farketti.
2. Herhangi bir palavra artık gülünç olmaktan başka bir işe yaramazdı.
3. Demek gülünç bir tahsildar maaşına kalan bu aile, sade bulgur pilavıyla karın doyuranlar arasına girecekti!
4. Yaşlı erkeklerin lafları, şakaları, zevkleri Yusuf a gülünç ve manasız geliyor, gençlerin sonsuz boşluğu onu yabancılaştırıyordu.
5. Salâhattin Beyin bu esnada en az işine yarayan şeyler, mantık ve akıl gibi bazen pek gülünç ve aciz oluveren büyük isimli vasıtalardı.
6. Sabah karanlığında, soğuktan büzülmüş, kollarında ufak bir ekmek sepeti ve sırtlarında çocukları ile, gülünç bir ücret mukabilinde çalışmak için kasabanın sokaklarından zeytinliklere akın eden bu sarı benizliler kafilesi, onun merakını çekiyordu.