Kelimeler: evvel
Evvel kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Bir an evvel buradan gitmek istiyordu.
2. Bizden evvel buraya giren oldu mu?
3. Akşam üzeri, iş paydosundan evvel kadına kendisiyle gelmesini işaret etti.
4. İçinde buradan bir an evvel çıkıp eve gitmek ihtiyacı vardı.
5. Anası öleli çok oluyor, babası da üç sene evvel ölmüştü galiba.
6. Bir müddet evvel Alinin annesi Muazzeze görücü gelmiş, düşünelim, cevabını almıştı.
7. Bir müddet evvel gene onu işgal eden düşünceler bugünkü dertlerinden çok farklıydı.
8. Düzene koyduk dediğin iş yüzünden az daha ben sizden evvel damı boylayacaktım.
9. Belki bundan evvel de böyle idi; fakat o içinde: İstediğim gün hayatımı değiştirebilirim!
10. Burada alışveriş ezana yakın başlar ve ondan evvel dükkâna pek az kimseler gelirdi.
11. Şakirin biraz evvel açılmayan gözleri şimdi yusyuvarlaktı ve biraz dışarıya fırlamış gibi görünüyordu.
12. Bir müddet evvel yatakta uzandığını gördüğü harap ve yorgun insanla bunun hiçbir alakası yoktu.
13. Yusuf o zaman güneş doğmadan kalkar, çizmelerini ve aba ceketini giyerek işçilerden evvel zeytinliğe giderdi.
14. Yusuf şaşırdı; fakat Kaymakamın şaka söylemediğini ve bu sözlerin sarhoşluktan evvel düşünülmüş şeyler olduğunu anladı.
15. Kâh on sene evvel Muazzeze söylediği bir sözü, kâh birkaç gün evvel, evden giderken, Şahindenin kendisine karşı aldığı tavırları düşünüyor, bilhassa son zamanlara ait birtakım küçük ve ehemmiyetsiz vakaları, hayret verecek bir vuzuhla hatırlıyordu.
16. Fakat ikisi de, nedense, doğrudan doğruya kızı istemeden evvel Salâhattin Beyin elini ayağını bağlamayı muvafık buldular.
17. Anası babası yirmi sene evvel Hacca giderlerken dört yaşındaki Etemi de beraber götürdükleri için ismi böyle kalmıştı.
18. Bu rapor meselesi ortaya atılmadan evvel ifadeleri alınan şahitler, Şakirin Aliye sıktığını söyledikleri tabancanın cinsini tayin edememişlerdi.
19. Senelerce evvel, mektebi bıraktığı sıralarda bir aralık zihninden çıraklığa girmek, kunduracı, terzi, helvacı olmak gibi şeyler geçmişti.
20. Bundan evvel bir kere gördüm, hanım ille gidelim diyor, kız da istemem anacığım, bırak beni kendi halime diyordu.