Kelimeler: evinde
Evinde kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. El evinde koşmaya sıkılmıyor musun?
2. Hilmi Beylerin evinde orta işine filan bakıyorduk.
3. Yusufun Kübralarm evinde yaralandığı da gizli kalamamıştı.
4. El evinde çalışmak ne kadar güç gelse, kızımın hatırı için yapacaktım...
5. Edremit, harbin ilk mahrumiyetlerini duymaya başlarken, Şahindelerin evinde eskisinden daha güzel ve bol yemek yeniyordu.
6. Yalnız gece, Kaymakamın evinde yatağa yatırıldığı zaman, kendini kaybetti ve iki gün ateşler içinde sayıkladı.
7. Oldukça serin bir kış gecesi Salâhattin Bey, Ceza Reisi ve birkaç avukat, Hulusi Beyin evinde toplanmışlardı.
8. Bu kızla anası, o gece ve ondan sonraki geceler Yusuf un başucundan ayrılmadılar ve Kaymakamm evinde kaldılar.
9. Hiçbir şeyi anafora kaptırmaz ve evinde yenilen dutun acısını, cumaları yapılan gezintilere hiçbir şey götürmeyip diğerlerinden geçinerek çıkarırdı.
10. Fakat Alilerin evinde nişan hazırlığı başlamış, hatta nişanda gönderilmesi âdet olan baklava tepsisini örtecek kırmızı gaz boyaması bile bir kenara ayrılmıştı.
11. Salâhattin Bey kızın yaşı küçük olduğunu, gözlerini dünyaya kendi evinde açtığını düşünerek onu yola getireceğini, kendisine bir arkadaş yapabileceğini zarmetti durdu.
12. Kendi evinde olan biten işler hakkında dışardan duydukları ile kanaat etmek, adamcağıza güç geliyordu ama, Yusuf tu bu, işlerine pek akıl ermezdi...
13. Kimbilir, damat belki çok hayırlı çıkar da beni de yanına alır, ben de el evinde çalışacağıma, kızımla damadıma saçımı süpürge ederim; onların çocuklarına bakarım!
14. Fakat şimdi, Salâhattin Beyin evinde olduğunu hatırlayınca, sade bulgur pilavının, yanında hiçbir şey olmadan, veya birkaç biber turşusu ile, bu evde eskiden pek yenmediğini acı acı hatırladı.
15. Benim babam bir şeycikler bilmezdi ama, evinde sözü senden çok geçerdi, dedi ve usulca, mahrem bir tavırla ilave etti: Şu Şahinde anam sabahacak envek gibi dırlanır durur da bir yolunu bulup onu bile susturamazsın; ne edeyim ben senin okumanı?