Kelimeler: dudaklarını

Dudaklarını kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Sonra dudaklarını büküp ilave etti:


2. Dudaklarını kanatırcasına ısırdı ve Muazzezi yavaşça yere bıraktı.


3. Kaymakam dudaklarını büktü: Ehemmiyeti yok canım, sordum yalnız!


4. Dudaklarını ısırarak odanın karanlık duvarlarından birine gözlerini dikti ve saatlerce böyle kaldı.


5. Dudaklarını ısırarak kâh önüne, kâh Muazzeze bakıyor, sağ ayağının burnuyla bahçenin toprağını eşiyordu.


6. Dişlerini ve yumruklarını sıktı, dudaklarını ısırdı; buna rağmen gözlerinden yanaklarına doğru iri damlalar yuvarlanmaya başladı.


7. Yusuf kendine mahsus belli belirsiz tebessümü ile karısını okşuyor ve içinden bir şeyler söylüyormuş gibi, kapalı dudaklarını oynatıyordu.


8. Arkaüstü yatarken zannettiği gibi kuvvetli olmadığını, iradesinin ve isteklerinin vaziyetinde bir değişiklik yapamayacağını anlayınca, nefretle dudaklarını buruşturup tekrar sükûnetine döndü.


9. Yusuf yemekten sonra Muazzeze yeni vazifesini söylediği zaman, genç kadının ilk sözü, mahzun bir tavırla başını yana eğip dudaklarını büzerek:


10. Her saat geçtikçe bu hissi artıyor, sanki Muazzez bir tehlikede imiş de Yusuf onu kurtarmaya derhal koşmuyormuş gibi, yeisle dudaklarını ısırıyordu.


11. Kahvede bulunup, bu manzarayı görünce, tavlalannı bırakarak o tarafa sokulanlar, ağızlarının kenarında ahbapça sırıtmalarla Hacı Eteme bakıyorlar ve o, liraları avuçlayıp cebine doldururken aptal bir bakışla dudaklarını yalıyorlardı.