Kelimeler: bulunduğu
Bulunduğu kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Bulunduğu yere yerleşmeye çalışıyordu.
2. Memlekette münasebette bulunduğu adamlar az ve seçmeydi.
3. Bu karışık zamanda insan bulunduğu yeri bırakır mı?
4. Muazzez, içinde bulunduğu hah hep kendine tabiî göstermeye çalıştı.
5. Biraz daha aşağılarda, arabacı dükkânlarının bulunduğu meydanda birkaç yaylı duruyordu.
6. Evde bulunduğu zamanlar artık büsbütün nadirdi ve Yusuf onun yüzünü görmediğine müteessir değildi.
7. Burada, önlerinde ağaçsız bir saha bulunduğu için, bakışları hiçbir şeye takılmadan ufka kadar uzanabiliyordu.
8. Nuri Efendi bulunduğu köşeden, gene o asık suratıyla, mütemadiyen mırındandığı duaları keserek, lafa karıştı:
9. Fakat ihtiyar Ganimet Hanımın bir köşecikte sarı liraları bulunduğu, hatta bunların, Kefen param buradadır, cenazemi bununla kaldırınız!
10. Oğul ile baba arasında bazı gizli meseleler mevcut olduğu ve ikisinin birbirine bazı sırlarla bağlı bulunduğu da şehirde dolaşan laflardandı.
11. Fakat hadiseler birdenbire o kadar süratli bir cereyan aldılar ki, Yusuf değil hayatının ilerisini, birçok kereler, içinde bulunduğu günü düşünmeye bile vakit bulamadı.
12. Bir şey düşündüğü ve tahminlerde bulunduğu yoktu, sadece bir korku hissediyor ve eve gidince karşılaşacağı manzaranın ne olacağını bilmediği halde, ev aklına geldikçe ürperiyordu.
13. Muazzez içinde kahve takımı ile çamaşır mandalı torbasının da bulunduğu bir dolabı açarak orta gözde üstüste yığılı duran kitaplardan en kalınını çekti ve babasına götürdü.
14. Kocaman bir çınar ve güzel bir havuz bulunduğu söylenen bu mesire yeri kendisine pek methedilmişti, bu anda birdenbire içinde beliren bir merakla orayı bulmaya niyet etti.
15. Evlendikten sonra bir adamın bütün gayesi ve istikbal düşüncesi, bir kere içine girmiş bulunduğu ve şimdi mukadder telakki ettiği bu belayı ses çıkarmadan ve dosta düşmana pek belli etmeden sürükleyip götürmek, onda herkes tarafından söylenen, fakat kimse tarafından bulunamayan meziyetler ve saadetler araştırmaktır.