Kelimeler: bitkin

Bitkin kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Ağzını açarak bitkin, harap, nefes almaya uğraşıyordu.


2. Kolunu pencerenin kenarına dayamış ve başını, yorgunluktan bitkin bir halde, onun üstüne yatırmıştı.


3. Bir gün yine takipten geliyorum, dedi, ama bu sefer pek bitkin, pek sarı idi.


4. Oyun sabah ezanları okunurken bitti: Salâhattin Bey kendisine Hilmi Beyin uzattığı bir avuç parayı eliyle ve bitkin bir tavırla iterek:


5. Hilmi Bey de hiç ses çıkarmadan, dudaklarının kenarında donup kalan kibar bir gülüşle kaybediyor ve Salâhattin Beyin önü boşalıp zavallı adam bitkin, sarı bir halde iskemlenin arkalığına yaslanınca:


6. Bu vaziyetten en çok sıkılan ve ne olduğunu, ne olacağını bir türlü anlayamayan Muazzez, her sabah ve her akşam Yusufu tek başına bulup konuşmaya karar veriyor, fakat bazen cesaretsizliği, bazen de Yusufun yorgunluktan bitkin bir halde eve gelip derhal yatağa girişi yüzünden bunu bir türlü yapamıyordu.