Kelimeler: bildiği

Bildiği kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Hocanın bildiği birisinin işine yarasa, kendi işine yarardı.


2. Kimsenin aklına bir fenalık gelmeyeceğini bildiği halde, bir eşraf davetine bile gitmezdi.


3. Bunların saçma olduğunu bildiği halde kendini düşünmekten alıkoyamıyor ve bazen saatlerce oturduğu yerde dalıp gidiyordu.


4. Yusuf çok iyi bildiği bir şeyi söylüyormuş kadar katiyetle ve karanlık birtakım hislerin şevkiyle cevap verdi: Belli olmaz...


5. Fakat asıl, nakit parasının sayısını Allahın bildiği ve bunları saymak için vakit yetmeyeceğinden Hilmi Beyin altınlarını şinikle ölçtüğü söylenirdi.


6. Bayramda Şakir le ikisi arasında cereyan eden hadiseyi de bir parça bildiği için, Yusuf un bu işten haberi olmasını şimdilik münasip bulmadı.


7. Böyle olmasa Sarı Hafız da, pek dini bütün olmadığını bildiği ve camide ancak bayramdan bayrama gördüğü Salâhattin Bey için, bu kadar candan haykıramazdı.


8. Salâhattin Bey kızı için pek lüzumlu bulduğu bu musiki derslerinin kesilmesinden memnun olmadı, fakat dikbaşlı olduğunu bildiği Yusuf la uzun uzun çekişmeye üşendi.


9. Yusufun tahsile karşı olan bu lakaytlığı, Salâhattin Beyin de pek hoşuna gitmiyordu, ama çocuğun ne kadar garip tabiatlı olduğunu bildiği için, fazla ısrardan çekiniyordu.


10. Allah hakkındaki düşüncesi pek ileri gitmiyor, onu her istediğini yapan korkunç bir şey olarak tasavvur ediyordu; ve şimdilik onun, pek dehşetli olduğu söylenen, gazabını ayaklandıracak bir şey yapmadığını bildiği için, kendisinden korkmak ihtiyacını da duymuyordu.


11. Memleketi asıl idareleri altında bulunduran bu adamların karşısında bir hükümet memurunun ne kadar az kıymeti olabileceğini; bir kaymakamın, aşağı yukarı, kendisine itibar edilen, fakat işlerine engel olmaya başlayınca derhal tüydürülen bir kukla olduğunu bildiği için, vaziyetten tamamen ümidi kesmiş gibiydi.