Kelimeler: beyin

Beyin kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


21. Bunlardan biri Hacı Rifatın İhsan, öbürü de fabrikatör Hilmi Beyin oğlu Şakirdi.


22. Duvarda asılı duran lamba Salâhattin Beyin arkasında kaldığı için yüzünü görmek güçtü.


23. İzzet Beyin kirli sarı saçları, biraz daha koyu bıyıkları ve kaşları vardı.


24. Bende senet ne gezer, beyin kendisindedir, dedi ve ilave etti: Ne olacaktı ki?


25. Hulusi Beyin tam karşısında, bir ihtar gibi, fevkalede güzel bir talik ile yazılmış:


26. Kadri Beyin taarruzdan vazgeçmesi ve odayı birdenbire bir sükûtun kaplayışı ona fevkalade geliyordu.


27. Salâhattin Beyin hastalığı ve Yusuf un evden gitgide uzaklaşması Şahindeyi tamamen başıboş bırakmıştı.


28. Yolda rastgele düşünüyordu: Hilmi Beyin bağına gitmeli, fakat ya Şakir de orada ise...


29. Ben sana şimdiye kadar açmadım ama, sen herhalde dışardan duymuşsundur: Hilmi Beyin oğlu Şakir!..


30. Hilmi Beyin hanımı şişman, her yanı incili, elmaslı bir hanımdı, Yunus Ağanınki başımdan geçenleri anlattı.


31. Salâhattin Beyin hatırı için Edremite dönmüş ve o zamandan beri buna kâfi derecede pişman olmuştu.


32. dedirtip, o işi asıl yapanı kurtarmak gibi şeyler, Hami Beyin her gün tatbik ettiği ince usullerdi.


33. Elde bulunan bir tek çare, yani burayı bırakıp gitmek, Hilmi Beyin elinde o senet kaldıkça imkânsızdı.


34. Fakat ikisi de, nedense, doğrudan doğruya kızı istemeden evvel Salâhattin Beyin elini ayağını bağlamayı muvafık buldular.


35. Oldukça serin bir kış gecesi Salâhattin Bey, Ceza Reisi ve birkaç avukat, Hulusi Beyin evinde toplanmışlardı.


36. Salâhattin Beyin evi Bayram Yeri dedikleri semtte, yabancı memurların oturduğu Rum mahallesi ve Aşağıçarşı taraflarından uzaktaydı,


37. Salâhattin Beyin yarı açık gözlerinden yanaklarına doğru yaşlar süzülüyor ve bunlar, henüz sıcaklığını kaybetmeden, kızının eline damlıyordu.


38. Yalnız Hilmi Beyin bağındaki köşkten şarkılar ve gürültüler geliyor ve bağda iki kadının dolaşıp üzüm yediği görülüyordu.


39. Salâhattin Beyin ölümünden sonra kaymakamlık işlerine on beş gün kadar, en kıdemli memur olan tapu müdürü vekâlet etti.


40. Avukat Hulusi Beyin pek sıkı fıkı ahbabı olmadığına göre, onun bu tesadüfi gibi görünen ziyareti pek de manasız sayılamazdı.