Kelimeler: bıçak
Bıçak kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Arkasına bir bıçak yemiş gibi sallandı.
2. Ha, şu bıçak meselesi değil mi?..
3. İşin içine bir de bıçak oyunu girdi.
4. Hacı Etem bu sefer kendi kamına bir bıçak yemiş gibi sanırdı.
5. Heybenin tâ dibinden büyükçe bir bıçak aldı ve onunla toprağı kazmaya başladı.
6. Onların bir daha dönmemek ihtimali göğsünü bir bıçak gibi çizerek boğazına kadar çıktı.
7. Tam çıkıp giderken karanlıkta birisi fırlayıp bir bıçak soktu; herhalde herif, Yusuf Ağayı benzetti.
8. Kasığının yanma, baldırına saplanan bıçak onu on beş, yirmi gün yatağa bağlamaktan başka bir şey yapamayacaktı.
9. Bütün gayretine rağmen, rakıyı içip avaz avaz bağırmakta veya arkadaşlarına bıçak çekmekte bir zevk bulamamış, altmışaltı ve tavla oynamayı bir türlü öğrenememişti.
10. Yusuf un odaya girerek dolapları açacağını, orada gene son günlerde peyda olan peçete ve çatal bıçak takımlarını göreceğini sanmış, onun müthiş hiddetini ve kendisinin her şeyi ağlayarak itiraf edeceği ve af dileyeceği anı beklemişti.