Kelimeler: bütün
Bütün kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. içindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu.
2. Bu sözlerde bir sualin bütün talepleri, anlayamamanın bütün isyanı toplanmış gibiydi.
3. Artık bütün ümidim Kübradaydı.
4. Bütün söyledikleri yalan!..
5. Birdenbire bütün canlılığı, bütün neşesini kaybeden genç kadın, kocasıyla göz göze gelmek istemiyordu.
6. Bütün sokakları, bütün evleri, kaldırım taşlarına ve duvarların sıvası dökük yerlerine kadar tanıyordu.
7. Bu yaşlar bütün manzarayı örtüvermişlerdi.
8. Bütün gün evde mi kalayım?
9. Bütün parayı alan Hacı Etemdi.
10. Bütün söylemeye hazırlandığı şeyleri unutarak:
11. Bu anda bütün hayatıyla, bütün muhitiyle, bütün dünya ile hesap kesiyor ve bu hesaplaşma, şimdiye kadar her şeye baş eğdiği nispette korkunç oluyordu.
12. Ben de oradaydım, bütün vukuatı gördüm.
13. Bütün açmazlar onun başının altından çıkıyor.
14. Bütün bunlar ona çok tabii geliyordu.
15. Bütün bu sıkıntıları kendine layık bulmuyordu.
16. Bütün yüzünü memnun bir tebessüm kapladı.
17. Hayatının bütün hatıraları lüzumsuz ve manasızdı.
18. Şimdi bütün bu hikmetlerin, kafasını saran
19. Bir an için bütün beyninin durmasını istedi.
20. Bütün bunların cevabı kafasından uçup gitmişe benziyordu.