Kelimeler: büsbütün
Büsbütün kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Aklım büsbütün başımdan gidecekti.
2. Muazzez büsbütün ağlamaya başlamıştı.
3. Yusuf onu kollarıyla büsbütün sardı.
4. der de büsbütün kızar diye korkuyordum.
5. deyince, herhangibir şey yapmak büsbütün imkânsız olmuştu.
6. Halbuki Muazzeze karşı olan hisleri büsbütün başkaydı.
7. Halbuki şimdi dinlediği şey büsbütün başka idi.
8. Hacı Etemin yüzü büsbütün içerlemiş bir ifade aldı:
9. Soğuktulumbayı geçtikten sonra zeytinliklerin arasındaki şosede büsbütün hızlandı.
10. Genç kadın büsbütün boşanan gözyaşı tufanı ile cevap verdi.
11. Diğerlerine, Kaymakama, Hilmi Beylere, Şakire karşı vaziyet almak büsbütün imkânsızdı.
12. Kızcağızımı da namuslu bir esnafa verirsem içim büsbütün rahat eder.
13. Evde Şahinde İle şiddetli bir kavga etmiş ve zihni büsbütün karışmıştı.
14. Hele geceleri büsbütün boğulur gibi oluyor ve yorganın altında hırsla dizlerini yumrukluyordu.
15. Herhangi manasız veya yersiz bir hareketin onu kendisinden büsbütün alıp götüreceğinden korkuyordu.
16. Sonra ona kızmaya hakkı olmadığını, Şahindenin böyle yapmakta büsbütün haksız sayılmayacağını düşündü.
17. Evde bulunduğu zamanlar artık büsbütün nadirdi ve Yusuf onun yüzünü görmediğine müteessir değildi.
18. Kızcağızım sesini çıkarmazdı ama, onun bu sessizliği, bu melilliği benim yüreğime büsbütün dokunurdu.
19. Bu adamın kendisine bir fenalık yapacağını düşünerek içeri girmiş, içerde bu kanaati büsbütün kuvvetlenmişti.
20. Hacı Rifatın İhsan, şimdi büsbütün yıkılan Şakirt tutmaya, aynı zamanda muvazenesi bozulan salıncağı düzeltmeye uğraşıyordu.