Kelimeler: ateş
Ateş kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Fakat her şey kuru ve ateş gibiydi.
2. O zaman Yusuf da ateş etmeye başladı.
3. En ufak bir kımıldama olduğunu zannettiği köşeye ateş ediyordu.
4. Göğsünden boğazına doğru yayılan bir ateş, gözlerinden yaş getirdi.
5. Pardesüsünün içinde adamakıllı terliyor ve vücudunu bir ateş kaplıyordu.
6. Havalar serinlediği için, iki yerde ateş yanmasın diye yemeği mutfakta yiyorlardı.
7. Onun ocağa doğru eğilip, bir türlü ateş almayan odunları, gözleri yanarak üflediğini görüyordu.
8. Genç kızın iri gözlerinin içi ateş gibi yanıyor, dudaklarının kenarı, tokat yemiş gibi titriyordu.
9. O da sağlam bir şey bilmiyor, hep şurdan hurdan duyma, ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
10. Müddeiumumi sağında ve biraz acemice ve korkak, atın üzerinde sallanıyor, bir türlü ateş almayan çakmağından sigarasını yakmaya uğraşıyordu.
11. Bu cuma gezintilerine, çok kere her evde bulunan kuzular da beraber götürülür, onlar bol otlu bir yerde yayılırlarken, çocukların bir kısmı yemek hazırlamak, ateş yakmak, bir kısmı da arkta yıkanmakla meşgul olurlardı.
12. Başlarını çevirip baktıkları zaman, onun hâlâ orada, ateş ettiği yerde durduğunu, tabancayı tutan sağ elinin ölü gibi aşağı sallandığını ve diğer eliyle de, kendisini götürmek, kandırıp kaçırmak isteyen Hacı Etemle diğer adamlarını uzaklaştırmaya çalıştığını gördüler.
13. Çamurlu, dar sokaklar; küçük bahçeli evlerinin önündeki hanay; tarlada çalışmaktan yorgun argın dönüp, dinlenmek için etrafına çatan babası; gününün çoğunluğunu alt kattaki toprak zeminli mutfakta bulgur taşını çevirmek, hamur açmak ve ateş yakmakla geçiren annesi, sanki karşısındaydı.