Kelimeler: aldığı
Aldığı kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Pantolon cebinden aldığı fişekleri el yordamıyla tabancasına yerleştirdi.
2. Yavuklusunun orospulardan aldığı çıbanlar daha kapanmamış da ondan!
3. Birkaç şeddi daha atladıktan sonra aşağıda, düzlükteyken gözüne aldığı ağaç kümesine geldi.
4. Annesinin zevk aldığı şeylerden hoşlanmıyor, gittiği yerlerdeki akranlarıyla ise artık konuşacak laf bulamıyordu.
5. Bu hallerde, aldığı paranın azlığı ve fakirlik sebep olmuştu, daha büyük bir sefalet neler doğurmazdı?
6. Aldığı davaların hemen hemen hepsini kazanıyor, fakat bunun için bazen pek temiz denemeyecek yollara saptığı oluyordu.
7. Düşündükçe şimdiye kadar aldığı tavırları manasız buluyor ve kendisini de, başkalarını da boş yere sıkıntıya soktuğunu zannediyordu.
8. Buna mukabil Şakirin annesi son zamanlarda hiç gelmiyor, ihtimal ki Şahindelerin evinin son zamanlarda aldığı şöhreti şerefiyle mütenasip bulmuyordu.
9. Babasının bir zamanlar aldığı birkaç mücevher Şahindenin çekmecesinde kapalı duruyor ve ne Yusuf, ne de Muazzez bunu istemeye cesaret edemiyordu.
10. Bu oyunda kazanılan paranın ortada tutulması şart olmadığı için, Etem aldığı san liraları cebine koyuyor ve önünde birkaç mecidiye bırakıyordu.
11. Nihayet uzun bir beklemeden sonra çorba hazırlandı; kadın bunu çinko bir tasa doldurduktan sonra sandıktan aldığı tahta bir kaşıkla birlikte kızına uzattı.
12. Kâh on sene evvel Muazzeze söylediği bir sözü, kâh birkaç gün evvel, evden giderken, Şahindenin kendisine karşı aldığı tavırları düşünüyor, bilhassa son zamanlara ait birtakım küçük ve ehemmiyetsiz vakaları, hayret verecek bir vuzuhla hatırlıyordu.
13. Bu altı seneyi, yazın kırlarda dolaşarak, yahut Salâhattin Beyin, Cennetayağı dedikleri yerde tuttuğu bağda ağaçların altına yatarak; kışın da ilk senelerde fabrikanın önündeki zeytin çuvallarının ağzından, bu çuvalları iğneleyen küçük değnekleri çalıp pime yığınları üzerinde kazık oynayarak, sonraları da Salâhattin Beyin aldığı küçük bir zeytinliğin silkilip toplanmasına nezaret ederek geçirdi.