Kelimeler: alarak
Alarak kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Masum bir çehre alarak:
2. Yusuf onu kollarına alarak arabaya götürdü.
3. Dizginleri eline alarak karısının yattığı yere geldi.
4. Hayvandan indi, dizginleri eline alarak arka tarafa dolaştı.
5. Yusuf idareyi öbür eline alarak Muazzezi kolundan tuttu:
6. Gelenler hiç dinlenmeden, muhtarı da alarak cinayet yerine gittiler.
7. Karısını sarılı olduğu gocukla beraber kollarına alarak oraya getirdi.
8. Eve gelir gelmez soyundu, sırtına bir hırka alarak tulumbada yıkandı.
9. Salâhattin Bey hemen ertesi günü Yusufu yanına alarak hükümete götürdü.
10. Kısa ve belirsiz nefesler alarak uyuyan bu çehre, yine eski Muazzezin çehresiydi.
11. Sabahleyin geldiği zaman oraya, duvarın kenarına bırakmış olduğu defterleri alarak hükümete gitti.
12. Biraz iyileşir iyileşmez derhal Edremite dönecek ve Muazzezi alarak herhangi bir yere gidecekti.
13. Orada asılı duran kaşık torbasından bir tahta kaşık alarak soğuk tencerenin başına oturdu.
14. Kaza kaymakamı Salâhattin Bey, Müddeiumumi ile Doktoru yanına alarak ertesi günü tahkikata bizzat gitti.
15. O zaman Muazzez bu işareti bekliyormuş gibi doğruldu, Yusuf un ellerini avuçlarının içine alarak:
16. Bereket ver- sin Kaymakam ona dikkat etmiyor, başı önünde sık sık nefes alarak sadece dinliyordu.
17. O kadar ki, birbirlerine söyleyecek tatlı sözler bile bulamıyorlar, sadece derin derin nefes alarak gülümsüyorlardı.
18. Bazen yatakta doğruluyor, idare kandilini kenardan alarak kocasının sükûn içinde uyuyan yüzüne tutuyor ve avaz avaz bağırmak istiyordu:
19. Ah buna biraz içerlese bile, ses çıkarmadan dinlediği için, memnun, anlatır, anlatır, sonra akşamüstü onunla beraber sokaklarda gezmeye veya testileri alarak yine beraberce Çmarlıçeşmeye su doldurmaya giderdi.
20. Orta yaşlı bir mümeyyiz, önüne beş on makbuz koçanı alarak, Yusuf a bunlar üzerinde adeta uzunca bir ders verdi ve delikanlı akşama kadar bunları bellemek için temrinler yapmakla vakit geçirdi.