Kelimeler: çabuk
Çabuk kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
21. Bilhassa Yusuf un yaralanması ve Kübra ile annesinin Kaymakamlara taşınmaları onları daha çabuk olmaya şevketti.
22. Bundan sonra her şey o kadar çabuk ve kolay oldu ki, Muazzez de farkına varmadı.
23. Hiçbir şey düşünmüyor, sadece kaçmak, hayatının en korkunç devirlerini geçirdiği bu yerlerden mümkün olduğu kadar çabuk uzaklaşmak istiyordu.
24. En küçük teferruatına kadar dimağına yerleşmiş olan bu hatıraları oradan çıkaramayacağını çabuk anladı, fakat bunun üzerinde düşünmeyecek, muhakemeler yürütmeyecek kadar kendisine hâkim oldu.
25. Zihninde işi çabuk kestirip atacak bir cümle hazırlamaya uğraşıyordu: Kız razı olmuyor; senin işin sarpa sardı tarzında bir şey söylemek ve mümkün olduğu kadar az izahat vermek niyetindeydi.
26. Yusuf ve Muazzez gibi iki insanın uzun zaman bu teessürlerden kendilerini kurtaramamaları beklenirdi, fakat, evvelce de söylediğimiz gibi, hadiseler birbirini çok çabuk kovaladı ve zihinleri uzun zaman bir nokta üzerinde kalmaktan menetti.
27. Kafasının içinde, bu akşam arkadaşlarına iyi hizmet etmek, onları iyi eğlendirmek düşüncesinden başka bir şey yoktu, bunun için zurnalar biraz duracak olsalar, derhal küfürleri savurarak o tarafa koşuyor, fakat zavallı çingenelerin pek çabuk boşalan iri rakı şişelerini, adamlarına mütemadiyen doldurtmayı da unutmuyordu.